Seçime birkaç gün kala, Saraçhane medyası yine harekete geçti. Biri bırakıp diğeri başlıyor; "İmamoğlu şu kadar önde, fark kapanmıyor" diye sürekli algı yapılıyor. Tıpkı 14 Mayıs öncesi gibi. O günlerde de arka arkaya hep aynı, "Kılıçdaroğlu yüzde 60'la geliyor" manşetleri atıldı.
Bugün 17 bakan yalanına sığınan İmamoğlu il il dolaştığı günleri unuttuğu gibi yanına aldığı Mansur Yavaş'la birlikte ekranlara çıkarak, "Aramızda kalsın kazanıyoruz" yalanını da unutmuş ki ciddi ciddi havaya girmiş.
Oysa durum söyledikleri gibi olsa, ne Kılıçdaroğlu'na, "Neden meydanlara inmiyor?" diye yalvarmazlar ne de Alevi dedeleri toplayıp "gönül almaya" çalışmazlar. Bu da nereden çıktı demeyin; bir süre önce CHP'nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Alevi Federasyonları yöneticileri de dâhil çok sayıda Alevi dedesi ve kanaat önderiyle bir araya geldi.
Toplantının, İmamoğlu'nun kurultayda Kılıçdaroğlu'nu "hançerleyen" siyasi aktör olması nedeniyle biraz gerilimli başladığı söylendi. Konuşan her Alevi dedesi veya kanaat önderi, İmamoğlu'nu açık açık eleştirmiş hatta yer yer gerilimler yaşanmıştı. İmamoğlu da bütün bu eleştirileri "zafer kazanmış" komutan edasıyla izlemiş ve sonunda suçlamalara karşı öyle yüksek perdeden bir cevap vermiş ki ortalık bir kez daha karışmış. İmamoğlu'nun verdiği cevap konusunda ise iki farklı versiyon dinledim.
İlki genç bir Alevi'ye aitti ve İmamoğlu'nun sözlerini şöyle aktardı:
"Siz olsanız da olmasanız da ben Ekrem İmamoğlu'yum, kazanıyorum."
İkinci anlatıcı daha temkinli yaklaşıyor ve İmamoğlu'nun sözlerini, "Evet bu anlamı çıkartan çok sayıda insan vardı" diyerek anlatıyordu. Ona bu görüşlerini, "Zeynel Emre'nin düzenlediği toplantıda da söyledin mi?" diye de sordum. "Evet..." diye başladı ve devam etti:
"Bana göre İmamoğlu, 'Ben bu seçimi aldım' havasında cümleler kurdu. Biz de bu konuşmayla, 'Size çok ihtiyacım yok' kanaatine vardık. Bu sadece benim kanaatim değil, birçok Alevi dedesinin görüşme sonrası yaptığımız toplantıda ortaya çıkan değerlendirmelerdi. Az çok politik konuşma içeriğini bilen bir insan, Ekrem Bey'in söyleminden bu sonucu çıkartır açıkçası. Zaten daha sonra bu konuşma dalga dalga cemevlerine yayıldı ve her yerde konuşuldu."
İşin doğrusu İmamoğlu sadece Alevi toplumuyla değil aynı zaman diliminde Kürtlerle özellikle de DEM Parti'ye oy veren Kürtlerle de ciddi bir problemin eşiğinde. Leyla Zana ve arkadaşlarının "Partimize oy verin" çıkışı, tıpkı Aleviler gibi İstanbul'daki DEM seçmeninin de kafasını karıştırmış durumda.
Alevi sosyolojisinin Kılıçdaroğlu'na yapılanlara tepki duyması, DEM seçmeninin de Zana'nın söylediklerine kulak kabartmaları İmamoğlu için tehlike çanlarının çaldığı anlamına geliyor. 31 Mart gecesi, tıpkı 14 Mayıs 2023 gecesi gibi birilerine hayal kırıklığı yaşatırsa hiç şaşırmam.